5 Mart 2014 Çarşamba

Torpil

"Eskiden 2 nokta arasındaki en kısa mesafeye doğru deniliyordu, bugün torpil..." demişti lisedeki geometri hocam. Tabi o zaman çok torpille işimiz olmadığımızdan espriyi başta idrak edememiştik. Bugün çok güzel ediyoruz ama.
Mesela ben kendimi geliştireceğim diye bir sürü şey yaptım, yapıyorum. Hâlâ yeterli görmüyorum ama yapıyorum işte bir şeyler. Örneğin 2.sınıfın 2.döneminde hem İngilizce hem Almanca kursuna gidiyorum derken canım çıktı. Boş zamanım yoktu resmen. Dinlenemiyordum bile. Ama mecburdum çünkü aynı anda gitmezsem dillerden birinin eksik kalma ihtimali vardı. (ki hâlâ var maalesef.) Hatta Almanca'nın 1.seviyesini 1 haftada tamamlamak zorunda kalmıştım. Bir yandan da okula gidiyordum tabi. Milletin 10 haftada gördüğü dersleri ben zipleyip 1 haftada aldım.
2. sınıfın ortalarından bu yana da ne olmak istediğime karar vermiş durumdayım ve isteğime yönelik çalışıyorum, kendimi geliştirmeye odaklandım uzun zamandır. Kendi canımı kendim çıkarıyorum yani. Sürekli kitap okuyorum. (mesleki kitapla romanı aynı anda okuyorum, tavsiye ederim. Canınız sıkılmaz fazla.) Blog yazıyorum, bir tane de değil birkaç tane birden. Kitap yazma planım var, yazmaya başladım hatta. Özel tasarım hediye işi yapıyorum. Öğrendiklerimi uygulamaya çalışıyorum. Topluluk kurduk daha yeni. Umuyorum yakında aktif olmaya başlayacağız. Grafik tasarım ajansında staj yaptım geçen dönem, bu dönem projelerden gidemiyorum. Yani yine vaktim yok. Bir yandan İngilizce kursum devam ediyor. Organizasyon işlerine el atmıştım, birkaç aksilik sonucu bırakmak zorunda kaldım.
Okulda yaptığım proje konuları hep ileriye dönük. Ne yaptığımı, hangi konuyu neden aldığımı bilerek yapıyorum, yapmaya da devam edeceğim. Şu okulda başıma onca iş açtım yine de umudumu kaybetmeden sürekli üretmeye çalışıyorum. İşte bunca şeyi niye anlattım? Benim torpilim yok demek için anlattım. Torpili olan ve kendini bile umursamayan, sadece okula gidip gelen, nasılsa x firmasında tanıdığım var diyen insanlar yazın rahatça Bosch'ta, Ford'da, Toyota'da, Arçelik'te staj yapabilecekken ben yaptığım bütün staj başvurularına "Biz sizi ararız... Valla..." cevabı alıyorum. Muhtemelen CV'me falan bakılmıyor. Üretim stajımı da Balıkesir'in ücra bir köşesinde adı kimse tarafından bilinmeyen bir yerde yağ, kir, pas içinde ve makine parçaları taşıyarak yapacağım. Yarın yine aynı torpilli insanlar o saydığım firmalara işe girdiği sıralarda ben yine kim bilir hangi şehrin hangi ücra köşesinde, hangi minnacık şirkette işe girmiş olacağım? Onca emeğim yok mu sayılacak sırf tanıdığım olmadığından acaba?
İşe alan adamlar da haklı bir yerde. Sonuçta benim CV'mde; Bosch, Siemens yazmayacak. Onlar da haliyle iyi yerde staj yapmış insanı tercih edecekler. Yine de ben şansımı deneyeyim; buradan iş verenlere sesleniyorum. Tamam sizin firmanızda tanıdığımız olmayabilir ama biz de CV'mizin okunmasını hak ediyoruz.
TORPİLE HAYIR!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder